-
1 susamak
vi1) Durst haben, dursten, dürstensusadım mich dürstet, ich habe Durst2) Durst bekommenyavaş yavaş susuyorum allmählich bekomme ich Durst, ich habe Durst
См. также в других словарях:
istemek — i 1) İstek duymak, arzulamak İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. P. Safa 2) den, i Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek Bir gün benden okumak için kitap istedi. F. R. Atay 3) Görmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anasının nikâhını istemek — bir şeye değerinden çok para istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz verince astar istemek — kendisine gösterilen küçük bir ilgiden şımararak geniş yetki elde etmeye, daha çok yarar sağlamaya çalışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
içinden yanmak — çok istemek, sabırsızlık göstermek Yanımızdan bir ayak evvel kaçmak için içinden yanıyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
heveslenmek — e İsteklenmek, heves etmek, çok istemek, eğilim duymak Millet vergi vermeye heveslenmelidir. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
susamak — nsz 1) Su içme gereksinimi duymak Yazın susamışken, birdenbire bir soğuk su içtiniz mi, bir sancı, bir ağırlık oturuverir. S. F. Abasıyanık 2) e, mec. Çok istemek, özlemek Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısrar etmek — 1) bir konuda, bir düşüncede sürekli direnmek, ayak diremek Siz benim usule bakın diye ısrar ediyordu. Ç. Altan 2) çok istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıç atmak — 1) çifte atmak 2) tkz. çok istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehalük etmek — can atmak, çok istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
can atmak — şiddetle arzu etmek, çok istemek Gözüne kestirdiği, daha doğrusu, suçlamak için can attığı birisi var. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi gitmek — 1) içi sürmek 2) bir şeyi yapmayı veya elde etmeyi çok istemek Gençtim, güzeldim, düzgüne, rastığa, janjanlı çoraba benim de içim gidiyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük